senetle araba almak

Carisma70

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
31 Ara 2015
Mesajlar
169
Tepki puanı
3
Puanları
18
Siteyi ziyaret et
yeni üye olarak haddim değil ama ben de bişeyler yazayım.yazdıklarımı beğenmeyen kusura bakmasın saçmalama hakkımı kullanmama müsade etsin;
1- faiz ekononimik bir sistemin bir parçasıdır. sistemin diğer parçalarından ayrı olarak değerlendirilemez, mantıklı hayatın içinde yaşanabilir bir sonuca ulaşılamaz. bu nedenle tartışmalar teorik ve sonuçsuz kalmaya mahkumdur. kapıtalist bir sistemde yaşayıp da İslami hayatın faiz anlayışını bu sisteme basma kalıp monte etmek baştan sakat bir durumdur. bu anlattığım faiz helaldir anlamına gelmez. avrupa amerika bile günümüzde faizsiz bankacılığı sürekli geliştirerek ekonomideki payını arttırmaya çalışmaktadır.
2- faiz, vade farkı, kar payı bunlar farklı şeylerdir. faiz ticari sistemde mikrop gibi zarar verirken (karşılığı yoktur). vade farkı ve kar payı ticari hayata can verir ÜRETİME katkı sağlar vitaminler gibi.
3- faizde mutlaka ya alan ya veren zarardadır.ZARAR olayı mutlaktır. vade farkı ve kar payında ise zarar RİSKİ vardır. risk ticaretin doğasında bulunur.
4-faiz karşılıksızdır: 100 lira aldım %10 faizle geriye 110 TL. verdim bu 10 liranın karşılığı yoktur bu şekilde faizler ne kadar yükselirse karşılığı olmayan ödenmesi gereken para miktarı artar piyasada belli süre sonra kriz çıkar yani aşırı mikroptan hastalanır. oysa 100 liraya mal aldım %10 kar marjı ile 110 liraya sattım bu 110 veya 10 tlnin karşılığında ortada elle tutulur bir malvardır üretim vardır.
vade farkında ise peşin 110 tl. 2 ay sonra ödeyeceksen 120 tl diyelim bu satıcının ödemeden (riskden vs.)kaynaklanan kar payını değiştirmesidir yine karşılığında bir mal vardır.
ençok tartışılan konu paranın enflasyon karşısında değer kaybı neticesinde enflasyon oranında faizin caiz olup olmayacağı: burada faizin temel yapısı değişmiyor ya alan ya veren zarardadır ve karşılığı yoktur. enflasyon oranında faiz caiz diyen hocalar zaruret halinde haramlar mübahtır prensibinden yola çıkıyor genelde yada faizin bu anlattığım temel meselesini bilmiyorlar. enflasyon oranında faiz en az mikroplu faizdir. ama neticede mikroptur. yatağa düşmeden belki ayakta atlatılabilir.bu nedenle vadeli borçlanmalarda parayı altın gibi rayici olan bir mala tahvil etmek ödeme günündeki rayiç üzerinden işlem yapmak dini yönden hasas olanlar için daha güvenilir bir yoldur.
5-kredi kullanmadan ev/araç alamıyorum ne yapayım? güncel fetva olarak yukarıda belirttiğim, zaruretler haramları mübah kılar prensibi(ruhsatı) ile şu şekilde cevaz veriliyor: barınma bir ihtiyaçtır ve bu sosyal ihtiyacı islamiyetteki sosyal devlet prensibi nedeniyle devlet karşılamak zorunda. eğer devlet bunu karşılayamamış ise ihtiyacı olan evi vatandaş kredi ile alabilir. yani kredi ile sadece ihtiyacın olduğu 1 ev alabilirsin. fazlasını alamazsın. ancak sıkı bir iktisat yaparak kişilerin bir araya gelerek arsa alıp üzerine apartman dikmeleri -böyle bir imkanı olanların tabi- son derece avantajlı.
yukarıdaki bilgiler okuduklarımın kısa özeti.
şahsi olarak şu hususları belirteyim: finans kurumları ile bankalar arasında faizsiz olması nedeniyle finans kurumları tercih edilse de "ahir zamanda faizin tozu toprağı bulaşmayan kimse kalmayacak" hadis mealinin tecellisi olarak finans kurumu da olsa muhbir banka veya başka bankalar ile para ilşkisi olduğu için saf faizsiz bir sistem değildir.
özellikle finans kurumundan karpayı ile alınan kredilerin geri ödenmemesi nedeniyle yapılan icra takip işlemleri açısından hiçbir fark yoktur belki karpayı/faiz hesabı daha tuzlu olabilmektedir.
finans kurumları islama göre kar-zarar ortaklığı ile çalışmaktadır, çalışmalıdır (ticari RİSK faktörü; zararın tek tarafa yükletilmemesi). bu nedenle iflas eden ihlas finans mağdurlarının bir şekilde zarara katlanmayıp kendilerini garanti altına almak istemesi helal olan kar-zarar payı ortaklığı değil faiz mevduatı müşterisi konumuna getirmek istemesi olup helal diye girdikleri ortaklığı harama çevirmek istemeleri anlamına gelmektedir. olayı dolandırıcılık olarak görüp dolandırıldıkları kanaatiyle devlete başvurdularsa bişey diyemem.
 

REC

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 May 2013
Mesajlar
764
Tepki puanı
0
Puanları
0
Siteyi ziyaret et
Mevzu haksız kazanç olduğu için tabi ki bunların hiç biri haksız kazanç değil. Fakat benim kara yollarında bir tanıdığım var ve kuş uçmaz kervan yürümez bir köyden 5 sene sonra yol geçeceğini herkesten önce öğrenip yolun geçeceği arazileri yıllar öncesinden alıp devlete satarsam bu haram mıdır helal midir?

Özetle her zaman niyet önemli.

Döviz, altın, alım satım işleri kısa vadede riskli uzun vadede güzel para kazandıran işlerdir. Hem paranın değeri korunur hem de para kazandırır.

Peki ben paramı mevduat hesabına yatırıp paranın değerini koruduğum zaman bu neden haram oluyor? Para kazanmak için sürekli ticaretle uğraşmak zorunda mıyım?

Her şeyi mükemmel açıklıyorsunuz ama nereye varmak istediğinizi anlayamıyorum...

Koyu renkle belirttiğim yerde sorduğunuz sorunun cevabı bende değil. Fikrimi sorarsanız söylerim ama bu sizi nihayete erdirmez...

Sizin fikrinize göre mevduata yatırılan para haram değilse. Böyle yapın, ben buna saygı duyarım.

Dinimizde bunun haram olduğu belirtiliyor. Benim fikrime göre de haram. Neden böyle düşündüğümü sorarsanız bu konuda cevabım sadece ''çünkü dinde öyle'' olmayacaktır elbette.

Banka sizin paranızın üzerine koyduğu parayı, darda kalmış kişilere verdiği paranın faizinden kaynaklandırıyor. Ya da kartlardan vb. binlerce insandan habersizce kestiği (çaldığı) paralar ile sizin paranızın üzerine para koyuyor. Ben, şahsen kaynağının haram olduğunu bildiğim parayla kendi paramın karışmasını istemem ve bu yüzden mevduat hesabı benim düşünce sistemime, zihniyetime uymuyor.

Bu benim fikrim. DÜŞÜNEREK ulaştığım sonuç. Ve sadece beni bağlar. Sizin düşünceniz de sizi elbette...
 

Nobran

Emektar Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
22 Eyl 2013
Mesajlar
1,163
Tepki puanı
256
Puanları
83
Yaş
34
Siteyi ziyaret et
Dinen dogru tektir, bu konu ise cok kez tartisilmis ve netlik kazanamamis bir konu. Bu konulara zaman harcamis kisilerden bazilaru vade farkini haram saymazken bazilari haram sayiyor. Bazilari da develuasyon oranincav vade farki vermekte sakinca gormuyor. Bizim de bu konu da siradan insanlar olarak su kesin dogrudur dememiz cok guc.


Önüm ardim belli; toprak! Mühim olan arada çamurlaşmamak.

Dinimize göre doğru olan tek nokta Alak suresi ya da diğer adıyla İkra suresidir. Okumanın, öğrenmenin, kalem tutmanın üstünlüğünden söz edilir. Diğer bilgilerin pek çoğu yaşanılan toprağa, kültüre ve zamana göre değişebilir ki değişiyor da.

Okumanın, öğrenmenin ve kalem tutmanın herşeyden üstün olduğunu öğrenmek için bir dine mensup olmaya da gerek yok :)
 

REC

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 May 2013
Mesajlar
764
Tepki puanı
0
Puanları
0
Siteyi ziyaret et

Çok güzel yazmışsınız da konumuz direkt faiz değil aslında. Faiz'in haram olduğu konusunda çoğunlukla hemfikiriz. Sadece zaruri haller konusunda kafalar karışıktı ve oraya değinmişsiniz.

Vade Farkı (taksitle satılan ürünün üzerine fark koymak) konusunda bildikleriniz varsa ve bu konuya değinirseniz sevinirim.

Yani bahsettiğimiz vade farkı, bankaya para yatırım fark ile almak değil. Yukarıda parantez içinde belirttiğim vadeli satış işleminden bahsediyorum.
 

Nobran

Emektar Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
22 Eyl 2013
Mesajlar
1,163
Tepki puanı
256
Puanları
83
Yaş
34
Siteyi ziyaret et
Her şeyi mükemmel açıklıyorsunuz ama nereye varmak istediğinizi anlayamıyorum...

Koyu renkle belirttiğim yerde sorduğunuz sorunun cevabı bende değil. Fikrimi sorarsanız söylerim ama bu sizi nihayete erdirmez...

Sizin fikrinize göre mevduata yatırılan para haram değilse. Böyle yapın, ben buna saygı duyarım.


Dinimizde bunun haram olduğu belirtiliyor. Benim fikrime göre de haram. Neden böyle düşündüğümü sorarsanız bu konuda cevabım sadece ''çünkü dinde öyle'' olmayacaktır elbette.

Banka sizin paranızın üzerine koyduğu parayı, darda kalmış kişilere verdiği paranın faizinden kaynaklandırıyor. Ya da kartlardan vb. binlerce insandan habersizce kestiği (çaldığı) paralar ile sizin paranızın üzerine para koyuyor. Ben, şahsen kaynağının haram olduğunu bildiğim parayla kendi paramın karışmasını istemem ve bu yüzden mevduat hesabı benim düşünce sistemime, zihniyetime uymuyor.

Bu benim fikrim. DÜŞÜNEREK ulaştığım sonuç. Ve sadece beni bağlar. Sizin düşünceniz de sizi elbette...

Sizin şu yazdığınız yazıdan sonra söylenebilecek hiç bir şey yok, amacım da size bunu söylettirebilmekti zaten o yüzden herhangi bir art niyetim yok :) Keşke herkes sizin gibi düşünebilse ve kendi fikirlerini başkalarına empoze etmeye çalışmasa ne kan dökülür ne kalpler kırılır emin olun dünya gerçekten yaşanılacak duruma gelir.
 

REC

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 May 2013
Mesajlar
764
Tepki puanı
0
Puanları
0
Siteyi ziyaret et
Sizin şu yazdığınız yazıdan sonra söylenebilecek hiç bir şey yok, amacım da size bunu söylettirebilmekti zaten o yüzden herhangi bir art niyetim yok :) Keşke herkes sizin gibi düşünebilse ve kendi fikirlerini başkalarına empoze etmeye çalışmasa ne kan dökülür ne kalpler kırılır emin olun dünya gerçekten yaşanılacak duruma gelir.

Çok uzun bir konu olduğu için (aslında çok uzadığı için) yakalayamamış olabilirsiniz ama aynı ifadeyi daha önce birkaç sefer dile getirdim ben.

Ama bazı arkadaşlar ısrarla anlamak istemedi.

Yanlış bile anlaşılmadım.
 

Nobran

Emektar Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
22 Eyl 2013
Mesajlar
1,163
Tepki puanı
256
Puanları
83
Yaş
34
Siteyi ziyaret et
yeni üye olarak haddim değil ama ben de bişeyler yazayım.yazdıklarımı beğenmeyen kusura bakmasın saçmalama hakkımı kullanmama müsade etsin;
1- faiz ekononimik bir sistemin bir parçasıdır. sistemin diğer parçalarından ayrı olarak değerlendirilemez, mantıklı hayatın içinde yaşanabilir bir sonuca ulaşılamaz. bu nedenle tartışmalar teorik ve sonuçsuz kalmaya mahkumdur. kapıtalist bir sistemde yaşayıp da İslami hayatın faiz anlayışını bu sisteme basma kalıp monte etmek baştan sakat bir durumdur. bu anlattığım faiz helaldir anlamına gelmez. avrupa amerika bile günümüzde faizsiz bankacılığı sürekli geliştirerek ekonomideki payını arttırmaya çalışmaktadır.
2- faiz, vade farkı, kar payı bunlar farklı şeylerdir. faiz ticari sistemde mikrop gibi zarar verirken (karşılığı yoktur). vade farkı ve kar payı ticari hayata can verir ÜRETİME katkı sağlar vitaminler gibi.
3- faizde mutlaka ya alan ya veren zarardadır.ZARAR olayı mutlaktır. vade farkı ve kar payında ise zarar RİSKİ vardır. risk ticaretin doğasında bulunur.
4-faiz karşılıksızdır: 100 lira aldım %10 faizle geriye 110 TL. verdim bu 10 liranın karşılığı yoktur bu şekilde faizler ne kadar yükselirse karşılığı olmayan ödenmesi gereken para miktarı artar piyasada belli süre sonra kriz çıkar yani aşırı mikroptan hastalanır. oysa 100 liraya mal aldım %10 kar marjı ile 110 liraya sattım bu 110 veya 10 tlnin karşılığında ortada elle tutulur bir malvardır üretim vardır.
vade farkında ise peşin 110 tl. 2 ay sonra ödeyeceksen 120 tl diyelim bu satıcının ödemeden (riskden vs.)kaynaklanan kar payını değiştirmesidir yine karşılığında bir mal vardır.
ençok tartışılan konu paranın enflasyon karşısında değer kaybı neticesinde enflasyon oranında faizin caiz olup olmayacağı: burada faizin temel yapısı değişmiyor ya alan ya veren zarardadır ve karşılığı yoktur. enflasyon oranında faiz caiz diyen hocalar zaruret halinde haramlar mübahtır prensibinden yola çıkıyor genelde yada faizin bu anlattığım temel meselesini bilmiyorlar. enflasyon oranında faiz en az mikroplu faizdir. ama neticede mikroptur. yatağa düşmeden belki ayakta atlatılabilir.bu nedenle vadeli borçlanmalarda parayı altın gibi rayici olan bir mala tahvil etmek ödeme günündeki rayiç üzerinden işlem yapmak dini yönden hasas olanlar için daha güvenilir bir yoldur.
5-kredi kullanmadan ev/araç alamıyorum ne yapayım? güncel fetva olarak yukarıda belirttiğim, zaruretler haramları mübah kılar prensibi(ruhsatı) ile şu şekilde cevaz veriliyor: barınma bir ihtiyaçtır ve bu sosyal ihtiyacı islamiyetteki sosyal devlet prensibi nedeniyle devlet karşılamak zorunda. eğer devlet bunu karşılayamamış ise ihtiyacı olan evi vatandaş kredi ile alabilir. yani kredi ile sadece ihtiyacın olduğu 1 ev alabilirsin. fazlasını alamazsın. ancak sıkı bir iktisat yaparak kişilerin bir araya gelerek arsa alıp üzerine apartman dikmeleri -böyle bir imkanı olanların tabi- son derece avantajlı.
yukarıdaki bilgiler okuduklarımın kısa özeti.
şahsi olarak şu hususları belirteyim: finans kurumları ile bankalar arasında faizsiz olması nedeniyle finans kurumları tercih edilse de "ahir zamanda faizin tozu toprağı bulaşmayan kimse kalmayacak" hadis mealinin tecellisi olarak finans kurumu da olsa muhbir banka veya başka bankalar ile para ilşkisi olduğu için saf faizsiz bir sistem değildir.
özellikle finans kurumundan karpayı ile alınan kredilerin geri ödenmemesi nedeniyle yapılan icra takip işlemleri açısından hiçbir fark yoktur belki karpayı/faiz hesabı daha tuzlu olabilmektedir.
finans kurumları islama göre kar-zarar ortaklığı ile çalışmaktadır, çalışmalıdır (ticari RİSK faktörü; zararın tek tarafa yükletilmemesi). bu nedenle iflas eden ihlas finans mağdurlarının bir şekilde zarara katlanmayıp kendilerini garanti altına almak istemesi helal olan kar-zarar payı ortaklığı değil faiz mevduatı müşterisi konumuna getirmek istemesi olup helal diye girdikleri ortaklığı harama çevirmek istemeleri anlamına gelmektedir. olayı dolandırıcılık olarak görüp dolandırıldıkları kanaatiyle devlete başvurdularsa bişey diyemem.

İşaretlediğim yerler için hem bir soru soracağım hem de bir açıklama yapacağım :)

Ben bir mahallede fırıncıyım, ve herkes 1 liradan ekmek satarken ben karı yüksek tutup 2 liradan satıyorum. Halbuki ekmeği 1 liradan satan da çarkını döndürüyor. Bana en yakın fırın 10km uzakta. Bu satıştan kazandığım paranın akıbeti ne oluyor ?

Ben çalışan bir memurum. Ev almak için kredi çektim ve bir ev alarak taksitlendirmeye göre de borcumu ödeyerek o defteri kapattım. Bir ev daha almak istediğim zaman İslam beni sınırlandırıyor ki bu noktada sınırlandırmak da zorunda. Çünkü ben aldığım 2. evi kiraya vererek oradan gelen kira geliriyle bir yandan kredinin taksitlerini kapatırken bedavaya yada çok az bir farkla 2. evin sahibi olacağım.

2. evin de sahibi olduktan sonra 3. ve 4. evler için bir kredi daha çekeceğim ve onları da kiraya vereceğim. Bu sefer havadan 2 ev sahibi daha olacağım ve 3 kira gelirim olacak. Bu şekilde ipin ucunu kaçırdığım zaman kiracıların ev sahibi olmasını engelleyeceğim ve dolaylı yoldan kul hakkına girmiş olacağım.

Sonuçta dinimize göre herkesin ihtiyacını karşılayacak şekilde ve fazlasını arzulamadan yaşaması gerekir değil mi? İşte bu yüzden başkalarının hakkını gasp etmemek için İslam bazı konuları sınırlandırıyor ve kişinin içinde bulunduğu şartlara göre kalıcı olmayan ufak modifikasyonlara izin veriyor :)
 

Nobran

Emektar Üye
Bilgi Girilmemiş
Katılım
22 Eyl 2013
Mesajlar
1,163
Tepki puanı
256
Puanları
83
Yaş
34
Siteyi ziyaret et
Çok uzun bir konu olduğu için (aslında çok uzadığı için) yakalayamamış olabilirsiniz ama aynı ifadeyi daha önce birkaç sefer dile getirdim ben.

Ama bazı arkadaşlar ısrarla anlamak istemedi.

Yanlış bile anlaşılmadım.

Açıkçası ilk sayfayı okudum ve diğer sayfaları okumadan yorum yazmaya başladığım için hiç dikkat etmedim. Bana da bu durumda gereksiz yere vaktinizi harcamış olduğunuz için sizden çok özür dilerim kusuruma bakmayın :(
 

REC

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
2 May 2013
Mesajlar
764
Tepki puanı
0
Puanları
0
Siteyi ziyaret et
Açıkçası ilk sayfayı okudum ve diğer sayfaları okumadan yorum yazmaya başladığım için hiç dikkat etmedim. Bana da bu durumda gereksiz yere vaktinizi harcamış olduğunuz için sizden çok özür dilerim kusuruma bakmayın :(

Estağfirullah. Fikrimize saygı duyan; olumlu-olumsuz, adabıyla eleştiren herkese saygımız vardır. Hoşca kalın.
 

Carisma70

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
31 Ara 2015
Mesajlar
169
Tepki puanı
3
Puanları
18
Siteyi ziyaret et
Çok güzel yazmışsınız da konumuz direkt faiz değil aslında. Faiz'in haram olduğu konusunda çoğunlukla hemfikiriz. Sadece zaruri haller konusunda kafalar karışıktı ve oraya değinmişsiniz.

Vade Farkı (taksitle satılan ürünün üzerine fark koymak) konusunda bildikleriniz varsa ve bu konuya değinirseniz sevinirim.

Yani bahsettiğimiz vade farkı, bankaya para yatırım fark ile almak değil. Yukarıda parantez içinde belirttiğim vadeli satış işleminden bahsediyorum.

konuya girişi uzun tuttum ama ev ortamındaki telaşa nedeniyle kısa kestim.
yazımda bahsettiğim vade farkı taksitli ürünler için geçerlidir yani caizdir. ancak borç para alıp bu parayı geç(vadeli) vermekten dolayı fazlasıyla ödeme zaten faizin kendisi olup haramdır. bazı güncel fetvacılar Kuranda geçen riba kelimesi ile faiz kelimesini farklı kabul edip riba haram faiz helaldir gibi çağdaş yorum yapsalar da faiz=riba=haram.
bir malın üzerine kar koyup peşin 10 lira ama taksitli/vadeli 15 lira demek ticarettir helaldir. bu konuda sorun yok. ama ister peşin ister vadeli olsun çok fazla kar koyup hele alıcının zor durumundan faydalanarak kazıklamak fahiş fiyata satmak Gabin olup caiz değildir. günahı satıcıyadır.
şu an piyasada bulunmayabilir ben bu bilgilerin çoğunu Faiz ve problemleri diye bir kaynakta okumuştum. iktisatçı birinin doktora tezinin kitaplaşmış hali.yani kaynak iktisatçı. ama ilahiyatta okumuşmudur bilmem.
özellikle günümüz müslümanını kurtaracak niyetidir. elinden gelen takvayı yaptıktan sonra tabi.
 
Son düzenleme:
Üst