Zafira Tourer B16DTH AdBlue Uyarısı???

Hasip

Yönetici
Genel Başkan
03-Afyonkarahisar
Katılım
16 May 2015
Mesajlar
8,948
Tepki puanı
6,177
Puanları
113
Yaş
41
Siteyi ziyaret et
Adblue benzinliklerde direkt pompada satılıyor diye biliyorum. Yanılıyormuyum...
 

kaanrevan

Kayıtlı Kullanıcı
59-Tekirdağ
Katılım
17 Eyl 2009
Mesajlar
2,509
Tepki puanı
26
Puanları
48
Yaş
42
Siteyi ziyaret et
Resimlerin sırası yanlış olmuş. Sayfa numaralarını dikkate alın


Tapatalk kullanarak iPad aracılığıyla gönderildi

Ben 2013 model olduğu için 2013 model Zafira Tourer kitapçığını indirdim. Hemen hemen aynı ifadeler var. Tümünü okudum. Ancak oradaki ifadelere göre 7.5 lt son 2.5 lt kala uyarı veriyor. Tümüyle 10.000 km kadar bir yol gidebiliyor.
 

kaanrevan

Kayıtlı Kullanıcı
59-Tekirdağ
Katılım
17 Eyl 2009
Mesajlar
2,509
Tepki puanı
26
Puanları
48
Yaş
42
Siteyi ziyaret et
Aracınızın model yılı nedir acaba?

Burada adblue sisteminin b16dth motorlarda eylül 2015'ten itibaren kullanılmaya başlandığı yazıyor.

Şu haberde de zafira'nın Türkiye'de 2016'dan itibaren satıştan kalktığı yazıyor.

2016 model b16dth motorlu; astra j aracımda, arkadaşımın 2016 insigniasında ve başka bir arkadaşımın 2016 astra k aracında adblue sistemi yok.

Sahibindende de 2014 ten yenisini görememem aklıma aracınızda adblue sistemi olmayabilir mi sorusunu getirdi.

Eğer bu sistem varsa şu videodan anlaşıldığı üzere adblue dolumu yakıt dolum kapağının yanından yapılıyor.
Görüntüleme: https://youtu.be/bW7nDk5qBag

Bu arada videodaki araç insignia'nın Avustralya versiyonu...

Aracım 2013 model (2014 Nisan trafiğe çıkışlı). Adblue var. Yani en azından ben öyle biliyorum. Yakıt dolum kapağının altında kapağı var. Bildiğim kadarıyla Zafira Tourer' ların tümünde bu motorlarda kullandılar bu sistemi. Adblue sisteminin de katkısıyla MPV sınıfının en çevreci otomobili seçildi diye biliyorum. Zaten 2013 ten 2016 yılına kadar C kasa devam etti. Sonrasında D kasaya geçildi ki o araç TR' ye hiç gelmedi. MPV' lerin ülkemizdeki satışlarından dolayı opel böyle bir şey tercih etti.
 

kaanrevan

Kayıtlı Kullanıcı
59-Tekirdağ
Katılım
17 Eyl 2009
Mesajlar
2,509
Tepki puanı
26
Puanları
48
Yaş
42
Siteyi ziyaret et
Adblue benzinliklerde direkt pompada satılıyor diye biliyorum. Yanılıyormuyum...
Direk pompada derken, normal yakıt gibi tabancası mı var? Ben dikkat etmedim. Shell e yarın soracağım. Eğer öyle ise bunda da sanırım şamandra sistemi vardır ve taşmadan atıyordur umarım.
 

Hasip

Yönetici
Genel Başkan
03-Afyonkarahisar
Katılım
16 May 2015
Mesajlar
8,948
Tepki puanı
6,177
Puanları
113
Yaş
41
Siteyi ziyaret et
Aynen hocam, geçenlerde işyerindeki bir araç yolda giderken adblue uyarısı vermişti, benzinliğe girip normal mazot ve adblue almıştık. İyi hatırlıyorum.
 
  • Beğen
Tepkiler: kaanrevan

omeroz

Yönetici
Başkan
01-Adana
Katılım
19 Ocak 2017
Mesajlar
2,482
Tepki puanı
1,263
Puanları
113
Siteyi ziyaret et
Aracım 2013 model (2014 Nisan trafiğe çıkışlı). Adblue var. Yani en azından ben öyle biliyorum. Yakıt dolum kapağının altında kapağı var. Bildiğim kadarıyla Zafira Tourer' ların tümünde bu motorlarda kullandılar bu sistemi. Adblue sisteminin de katkısıyla MPV sınıfının en çevreci otomobili seçildi diye biliyorum. Zaten 2013 ten 2016 yılına kadar C kasa devam etti. Sonrasında D kasaya geçildi ki o araç TR' ye hiç gelmedi. MPV' lerin ülkemizdeki satışlarından dolayı opel böyle bir şey tercih etti.
Kapağı varsa sistem kesinlikle var. Sorunuz üzerine bu sistemle ilgili bazı bilgilere ulaştım.


Anladığım kadarıyla piyasada çeşitli markalarda ürünler var ama hepsi adblue, yani tek çeşit ürün var. @Hasip beyin de dediği gibi en kolay petrol istasyonlarından temin edilebiliyor.

Adblue su ve üreden oluşan bir çözelti. Sıcak egzos gazı üzerine püskürtülerek, dizellerin egzos gazında bulunan ve çevreye zararlı olan NOx gazlarını parçalayarak zararsız nitrojen gazı ve su buharına dönüştürürerek atmosfere salınmasını sağlıyor. Egr, dizel partkül filtresi ve adblue sistemi birlikte zararlı gaz salınımını %90 oranında düşürüyormuş. Benim gibi hem çevreci hem dizel sever biri için mutluluk verici😊

Dizel partikül filtresi bulunan ve bulunmayan araçların egzos gazları arasındaki boğucu farkı iyi bilen biri olarak adblue sisteminin egzos gazı salınımında oluşturacağı olumlu farkı düşünemiyorum. Keşke tüm araçlarda bulunsa.

Bakımlarını 10bin kmde bir yaptıran normal bir kullanıcı için maliyeti de her bakımda yaklaşık 100tl. Bence havanın daha az kirletilmesi düşünüldüğünde bedava denecek bir maliyet.

Adblue bitmesine yakın araç çeşitli uyarılar veriyormuş ama eğer yanlış anlamadıysam adblue bittiğinde aracı stop ederseniz araç adblue ekleseniz bile çalışmayabiliyormuş, çekiciyle servise çektirmeniz gerekebiliyormuş. Stop etmeden adblue eklerseniz sorun olmuyormuş. Farklı marka model araçlar için farklı bilgiler mevcut, adblue bittiğinde motor performansını düşüren araçlar da varmış, dolayısı ile kitapçığınızdaki bilgileri iyi okumanız daha net bilgilere sahip olmanızı sağlayacaktır. Adblue haznesine başka bir sıvı eklenmesi ciddi sorunlara yol açabiliyormuş.

Yakıt kadar ciddi takip edilmesi gereken bir durum. Aman dikkat edin bu adblue olayına yolda kalmayın.

Sizin sorularınızı elimden geldiğince cevaplamaya çalıştım ve bazen 6-7 kişi yolculuk etme ihtiyacı duyarak iki araç peşpeşe yolculuklar yapmaya başladığımızdan beri radarımda olan bu yakışıklı mpv Zafira hakkında bilgilerinize başvurmak isterim😊 ben çakma jiplere (suv) gıcığım😀 geniş büyük bir araç olacaksa her ne kadar dünya suv'a dönüyor olsa da tercihim mpv'dir.


İmzanızdan gördüğüm kadarıyla astra j'den zafira'ya geçmişsiniz. Astra'dan Zafira'ya geçince yol tutuşunda bir miktar düşüş olacağını tahmin ediyorum. Tahminim doğru mu? Doğru ise yol tutuşundaki azalış ne kadar?

İşin tekniğine inmeden düz mantık düşünürsek bu adblue sistemi NOx gazlarını büyük ölçüde azaltacak ve dizel partikül filtresi daha az sıklıkta dolacak ve araç daha az sıklıkta dpf temizliği yapacak. Dpf temizliği malum dizel kullanıcısı ben dahil bir çok üyemizin bazen canını sıkabiliyor. Siz ne sıklıkta dpf temizliği görüyorsunuz? Adblue sisteminin bu dizel partikül filtresine olumlu bir etkisi var mı?

Gördüğüm kadarıyla Zafira insignia kalitesinde bir araca benziyor. Genel anlamda sizin izlenimleriniz nasıl?
 
Son düzenleme:

kaanrevan

Kayıtlı Kullanıcı
59-Tekirdağ
Katılım
17 Eyl 2009
Mesajlar
2,509
Tepki puanı
26
Puanları
48
Yaş
42
Siteyi ziyaret et
Kapağı varsa sistem kesinlikle var. Sorunuz üzerine bu sistemle ilgili bazı bilgilere ulaştım.


Anladığım kadarıyla piyasada çeşitli markalarda ürünler var ama hepsi adblue, yani tek çeşit ürün var. @Hasip beyin de dediği gibi en kolay petrol istasyonlarından temin edilebiliyor.

Adblue su ve üreden oluşan bir çözelti. Sıcak egzos gazı üzerine püskürtülerek, dizellerin egzos gazında bulunan ve çevreye zararlı olan NOx gazlarını parçalayarak zararsız nitrojen gazı ve su buharına dönüştürürerek atmosfere salınmasını sağlıyor. Egr, dizel partkül filtresi ve adblue sistemi birlikte zararlı gaz salınımını %90 oranında düşürüyormuş. Benim gibi hem çevreci hem dizel sever biri için mutluluk verici😊

Dizel partikül filtresi bulunan ve bulunmayan araçların egzos gazları arasındaki boğucu farkı iyi bilen biri olarak adblue sisteminin egzos gazı salınımında oluşturacağı olumlu farkı düşünemiyorum. Keşke tüm araçlarda bulunsa.

Bakımlarını 10bin kmde bir yaptıran normal bir kullanıcı için maliyeti de her bakımda yaklaşık 100tl. Bence havanın daha az kirletilmesi düşünüldüğünde bedava denecek bir maliyet.

Adblue bitmesine yakın araç çeşitli uyarılar veriyormuş ama eğer yanlış anlamadıysam adblue bittiğinde aracı stop ederseniz araç adblue ekleseniz bile çalışmayabiliyormuş, çekiciyle servise çektirmeniz gerekebiliyormuş. Stop etmeden adblue eklerseniz sorun olmuyormuş. Farklı marka model araçlar için farklı bilgiler mevcut, adblue bittiğinde motor performansını düşüren araçlar da varmış, dolayısı ile kitapçığınızdaki bilgileri iyi okumanız daha net bilgilere sahip olmanızı sağlayacaktır. Adblue haznesine başka bir sıvı eklenmesi ciddi sorunlara yol açabiliyormuş.

Yakıt kadar ciddi takip edilmesi gereken bir durum. Aman dikkat edin bu adblue olayına yolda kalmayın.

Sizin sorularınızı elimden geldiğince cevaplamaya çalıştım ve bazen 6-7 kişi yolculuk etme ihtiyacı duyarak iki araç peşpeşe yolculuklar yapmaya başladığımızdan beri radarımda olan bu yakışıklı mpv Zafira hakkında bilgilerinize başvurmak isterim😊 ben çakma jiplere (suv) gıcığım😀 geniş büyük bir araç olacaksa her ne kadar dünya suv'a dönüyor olsa da tercihim mpv'dir.


İmzanızdan gördüğüm kadarıyla astra j'den zafira'ya geçmişsiniz. Astra'dan Zafira'ya geçince yol tutuşunda bir miktar düşüş olacağını tahmin ediyorum. Tahminim doğru mu? Doğru ise yol tutuşundaki azalış ne kadar?

İşin tekniğine inmeden düz mantık düşünürsek bu adblue sistemi NOx gazlarını büyük ölçüde azaltacak ve dizel partikül filtresi daha az sıklıkta dolacak ve araç daha az sıklıkta dpf temizliği yapacak. Dpf temizliği malum dizel kullanıcısı ben dahil bir çok üyemizin bazen canını sıkabiliyor. Siz ne sıklıkta dpf temizliği görüyorsunuz? Adblue sisteminin bu dizel partikül filtresine olumlu bir etkisi var mı?

Gördüğüm kadarıyla Zafira insignia kalitesinde bir araca benziyor. Genel anlamda sizin izlenimleriniz nasıl?

Tüm bilgiler için çok teşekkür ediyorum. Ben elimden geldiğince sorularınıza cevap vermeye çalışacağım. Öncelikle şunu belirteyim, ben çok çeşit araç kullanan bir insan değilim. 7 yıl Astra J atmosferik kullandım. Araç Almanya fabrikası çıkışlıydı ve 7 yıl bir kez bile servis yüzü görmeden aracı 50.000 km iken sattım istemeden de olsa.

Bu yaz sonunda Yeni aracım resimdeki Zafirayı satın aldım. Dizel olması, 70.000 km olması ve eski aracımı kolay bir şekilde kafamdaki fiyata alıcıya satabilmem bunların her birine sebep olan şeylerdi. Ben yıllarca hayalini kuruyordum bu aracın. İkiz çocuklarımız var. Mesleğimden dolayı yazın 2 ay farklı ilde ikamet ediyorum, dolayısı ile en az 750-800 lt bagaja ihtiyacım oluyor. Çocukların eşyaları, oyuncakları vb. Astra da port bagajla biraz olsun aşmıştım bu sorunu.

Ancak şunu anladım Zafiraya geçince. Uzun yolda, eğer benim ikizler gibi çocuklarınız varsa kesinlikle tavan yüksekliği sizin stres katsayınızı arttırıyor ve her 1-1.5 saatte mola verme ihtiyacında bulunuyorsunuz.

Zafira ile bu harika bir yolculuğa dönüşüyor. Tavan yüksekliği hem sizi hem de çocuklarınızı müthiş rahatlatıyor, tabiri caizse salon salomanje bir yolculuk yapıyorsunuz. Bu ara tatilde hiç ama hiç duraklamadan 6 saat yolculuk yapma şansımız oldu. Üstelik bunu yolculuk bittikten sonra farkına varabildik. Belki benim gibi uzun araç kullanmayı sevmeyen biri için bu araçlar bir kurtarıcı olabilir.

Zafira Tourer bence harika bir kasaya sahip. SUV' lar hakkında ben de biraz araştırma yaptım. Bu konuda MPV almakla ne kadar iyi yaptığımı araçla kırmızı ışıkta, feribotta vb. yerlerde durduğumda aslında görebiliyorum. Genelde SUV sahipleri bir bakış atıp, sonra tekrar bakıyorlar. Ardından uzun uzun inceleme bakışları devam ediyor ve yanıma gelip soranlar oluyor. Özellikle bagajını kontrol etmek istiyorlar. SUV' lardaki bagaj hacmi ne bilmiyorum. Açıkcası ben çok sık araç alıp satan biri değilim. Rahatlık ve güvenlik benim için en önemli unsur. Bence bizim ülkemizde MPV tipi araçlar hiç ama hiç değerini bulmuyor. Zafira' yı Almanya' da Polis arabası olarak kullanıldığını gördükten sonra bu araca karşı olan düşüncelerim daha da değişmişti. Biz bu araçları bir türlü sevemedik herhalde. Adamlar her alanda bu araçları kullanıyorlar. Ya da maddi sebeplerden dolayı aracın hedef kitlesi Ticari panelvan tarzı araç kullanmayı tercih ediyor. Ancak güvenlik anlamında bu tarz araçlar, kalabalık aile olarak yapılan yolculuklarda bence tam bir tedbirsizlikle can pazarına dönüşüyor.

7 kişilik araçların içindeki Grand CMAX' de 2.sıra koltuklarda sadece çocukların oturabildiğini okumuştum. Zafira Tourer' ın bu konuda daha başarılı olduğunu eşim ve eşimin kardeşinin uzun yolculuklarda bile rahatlıkla yolculuğu yapabildiklerini söyleyebilirim. Aslında bu anlamda benim kafamda Seat Alhambra vardı. Yanılmıyorsam bu yönden Zafiradan daha başarılı. Ancak o aracın hem fiyatı, hem benzinli olması, hem de sadece ikinci el 3 adet olması beni eski bir Opel kullanıcısı olarak Zafira Tourer' a yönlendirdi.

İyi ki de Zafira almışım dediğim diğer bir noktada aracın performansı. Bugün benim gibi vergi dilimini düşünen, ancak çok hız yapmasa da, ortalama hızını hep koruyarak yolculuk yapmak isteyenler için bu motor bizim için biçilmiş kaftan. 1.6 136hp motor bir çok izlediğim, okuduğum yazılarda daha önceki dizel 2.0 motorlarla aynı hatta maks. torkda daha başarılı. Gerçekten de öyle. Aracın maks. torku 2000 devirde. Bu da km olarak düzde 120 km. ye denk geliyor. Aralık bence çok iyi. Bu hızda Gelibolu-Keşan arasında gelibolu düzlüğünde sabitleyip, meşhur rampaya tırmanışta 1700 kg lık boş ağırlığı + 4 kişi ve ağzına kadar dolu bagajla tek bir ses değişimi bile yapmadan tırmandığımı paylaşmak isterim sizlerle. Gerçekten bu motor sanırım Astra J ve K kasalarda çok daha performanslıdır diye düşünüyorum araç ağırlığından dolayı.

Gelelim yol tutuşuna. Bu araçta da 2012 Astra J makyajsız kasa aracımda olduğu gibi Watt bağlantılı süspansiyon var. Ben bu tarz bir araç hiç kullanmadım açıkcası. MPV veya SUV sınıfında karşılaştırma yapamayacağım. Ama Astra J ile arasında mutlaka araç ağırlık merkezinden dolayı biraz virajlarda farklı bir araçta olduğunu anlıyorsunuz. Zafira Tourer zaten MPV dışında bir aracı kullanırmışcasına bir sürüş tarzınızı anladığında size mesaj veriyor... "Ben MPV' yim. Sakin ol... Elbette acil durumlarda veya arada sırada ruh haline göre agresif sürüşlerde bana güven, ama beni çok zorlama. Ben bir aile arabasıyım." diyor resmen. Astra J 'de daha yanlayabiliyorduk zaman zaman. Bu tarz sürüşleri çok sevmeyen biri olarak zaten Zafiraya çok da yabancılık çekmedim.

DBF temizliğine gelince. Aracı ilk aldığımda ilk 30km.de farkettiğim bir durum yaşadım. Hararet 40 derece yaz sıcağında 80-90 arası geziniyordu. Hemen ikamet ettiğim yerde iyi bir servis bulup, ardından orjinal parça temin ederek, termostadı değiştirdim. Sanıyorum araçtan çok anlamayan ilk sahibi, ikinci aracı olan Tourer' ı bu veya buna benzer sebeple satmış olabilir diye düşündüm. Hep içimden inşallah bu şekilde çok km. yapmamıştır da dedim açıkcası. Çünkü araç ısınıyor, ardından tekrar soğuyordu. Tahminlerim doğru çıktı. Aldıktan hemen sonra ya bu sebeple, ya da sürüş tarzımdan dolayı yaklaşık 1-1.5 ay araç her 2 günde bir DPF temizliği yapıyordu. İlk başlarda fan sesini duyunca, ve arka buğu çözücüyü falan görünce problemin daha da büyük olduğunu düşündüm. Sonradan araştırdığımda olayın sadece dbf temizliği olduğunu anladım. Bu kez oraya yoğunlaştım, sürüş tarzımı değiştirdim ve termostatdan dolayı bence kendine gelen motorda oldukça değişiklikler oldu. Şuanda arac 5.aydır ben de ve yaklaşık 2 aydır neredeyse 1 haftada bazen 10 günde bir ancak DBF temizliği yapıyor. Sanırım biraz işler yoluna girdi. Ancak bence bunda şu da etkili, çocukları 1.5 km uzaklıktaki okullarına bırakırken bile özellikle bu kış aylarında stop etmiyorum. Yani en azından 70 C olana kadar motorun ısınmasını bekliyor öyle ilk stop işini gerçekleştiriyorum. Haliyle start stobu da kapatıyorum sabahları. Yoksa hararet hiç oynamadan bile Start Stop devreye giriyor. Zaten 1 ışık ve 20-30sn ancak bekletiyor.

Elbette ki çevre bilinci çok önemli. Bu başlığı da onun için açtım. Çevreci bir otomobil olduğunu öğrendiğimde daha da mutlu olmuştum. Çocuklarımıza sadece yıllarca çalışarak bir ev bir araba bırakacağımıza, bence nefes alabilecekleri bir il, ilçe, şehirler ve ülkeler bırakalım. Dünyadaki otoriteler bu anlamda birşeyler yapmalı. Ancak biz de üzerimize düşenleri bu şekilde yapabilirsek bir şeyler değişir diye düşünüyorum. Açıkcası ben adblue nun sadece çevre açısından yararlı olduğunu sanıyordum. DPF 'ye veya başka bir açıdan kullanıcıya hiç bir faydasının olmadığını sanıyordum. Hatta bu sistemi aynı DPF' de olduğu gibi arıza veriyor diye söktürenleri duydum. Bu gerçekten üzücü bir durum. Burada tartışılan olay aslında tam da bu. Sanırım araç üreticileri ülkelerin bu anlamda ki hassasiyetlerine göre siparişleri geçiyorlar. Zafira Tourer sadece Bochum fabrikası kapatılana kadar sadece orada üretildi. Yani tek banttan çıktı. Astra gibi Polonyoda, Almanya' da vb. farklı ülkelerde hiç üretilmedi. Bir arkadaş "NEden 2018 Astra' ya koymuyorlar" demiş. Bence tamamen bu anlamdaki arz talep meselesi. Eğer alıcı olarak adblue olan araçları talep edersek, mecburen kendi ülkelerinde ürettikleri adblue sistemi olan Astra' ları bize göndermek zorunda kalırlar. İnşallah en kısa sürede bu sistemi devlet politikası haline getirir, en azından ülkeye yeni giren araçların bu sisteme sahip olmasını şart koşarlar.

Sormak istediğiniz başka konular varsa paylaşıma açığım. Konuyu biraz uzattım sanırım. :rolleyes:


zafira.jpg
 
Son düzenleme:

omeroz

Yönetici
Başkan
01-Adana
Katılım
19 Ocak 2017
Mesajlar
2,482
Tepki puanı
1,263
Puanları
113
Siteyi ziyaret et
Tüm bilgiler için çok teşekkür ediyorum. Ben elimden geldiğince sorularınıza cevap vermeye çalışacağım. Öncelikle şunu belirteyim, ben çok çeşit araç kullanan bir insan değilim. 7 yıl Astra J atmosferik kullandım. Araç Almanya fabrikası çıkışlıydı ve 7 yıl bir kez bile servis yüzü görmeden aracı 50.000 km iken sattım istemeden de olsa.

Bu yaz sonunda Yeni aracım resimdeki Zafirayı satın aldım. Dizel olması, 70.000 km olması ve eski aracımı kolay bir şekilde kafamdaki fiyata alıcıya satabilmem bunların her birine sebep olan şeylerdi. Ben yıllarca hayalini kuruyordum bu aracın. İkiz çocuklarımız var. Mesleğimden dolayı yazın 2 ay farklı ilde ikamet ediyorum, dolayısı ile en az 750-800 lt bagaja ihtiyacım oluyor. Çocukların eşyaları, oyuncakları vb. Astra da port bagajla biraz olsun aşmıştım bu sorunu.

Ancak şunu anladım Zafiraya geçince. Uzun yolda, eğer benim ikizler gibi çocuklarınız varsa kesinlikle tavan yüksekliği sizin stres katsayınızı arttırıyor ve her 1-1.5 saatte mola verme ihtiyacında bulunuyorsunuz.

Zafira ile bu harika bir yolculuğa dönüşüyor. Tavan yüksekliği hem sizi hem de çocuklarınızı müthiş rahatlatıyor, tabiri caizse salon salomanje bir yolculuk yapıyorsunuz. Bu ara tatilde hiç ama hiç duraklamadan 6 saat yolculuk yapma şansımız oldu. Üstelik bunu yolculuk bittikten sonra farkına varabildik. Belki benim gibi uzun araç kullanmayı sevmeyen biri için bu araçlar bir kurtarıcı olabilir.

Zafira Tourer bence harika bir kasaya sahip. SUV' lar hakkında ben de biraz araştırma yaptım. Bu konuda MPV almakla ne kadar iyi yaptığımı araçla kırmızı ışıkta, feribotta vb. yerlerde durduğumda aslında görebiliyorum. Genelde SUV sahipleri bir bakış atıp, sonra tekrar bakıyorlar. Ardından uzun uzun inceleme bakışları devam ediyor ve yanıma gelip soranlar oluyor. Özellikle bagajını kontrol etmek istiyorlar. SUV' lardaki bagaj hacmi ne bilmiyorum. Açıkcası ben çok sık araç alıp satan biri değilim. Rahatlık ve güvenlik benim için en önemli unsur. Bence bizim ülkemizde MPV tipi araçlar hiç ama hiç değerini bulmuyor. Zafira' yı Almanya' da Polis arabası olarak kullanıldığını gördükten sonra bu araca karşı olan düşüncelerim daha da değişmişti. Biz bu araçları bir türlü sevemedik herhalde. Adamlar her alanda bu araçları kullanıyorlar. Ya da maddi sebeplerden dolayı aracın hedef kitlesi Ticari panelvan tarzı araç kullanmayı tercih ediyor. Ancak güvenlik anlamında bu tarz araçlar, kalabalık aile olarak yapılan yolculuklarda bence tam bir tedbirsizlikle can pazarına dönüşüyor.

7 kişilik araçların içindeki Grand CMAX' de 2.sıra koltuklarda sadece çocukların oturabildiğini okumuştum. Zafira Tourer' ın bu konuda daha başarılı olduğunu eşim ve eşimin kardeşinin uzun yolculuklarda bile rahatlıkla yolculuğu yapabildiklerini söyleyebilirim. Aslında bu anlamda benim kafamda Seat Alhambra vardı. Yanılmıyorsam bu yönden Zafiradan daha başarılı. Ancak o aracın hem fiyatı, hem benzinli olması, hem de sadece ikinci el 3 adet olması beni eski bir Opel kullanıcısı olarak Zafira Tourer' a yönlendirdi.

İyi ki de Zafira almışım dediğim diğer bir noktada aracın performansı. Bugün benim gibi vergi dilimini düşünen, ancak çok hız yapmasa da, ortalama hızını hep koruyarak yolculuk yapmak isteyenler için bu motor bizim için biçilmiş kaftan. 1.6 136hp motor bir çok izlediğim, okuduğum yazılarda daha önceki dizel 2.0 motorlarla aynı hatta maks. torkda daha başarılı. Gerçekten de öyle. Aracın maks. torku 2000 devirde. Bu da km olarak düzde 120 km. ye denk geliyor. Aralık bence çok iyi. Bu hızda Gelibolu-Keşan arasında gelibolu düzlüğünde sabitleyip, meşhur rampaya tırmanışta 1700 kg lık boş ağırlığı + 4 kişi ve ağzına kadar dolu bagajla tek bir ses değişimi bile yapmadan tırmandığımı paylaşmak isterim sizlerle. Gerçekten bu motor sanırım Astra J ve K kasalarda çok daha performanslıdır diye düşünüyorum araç ağırlığından dolayı.

Gelelim yol tutuşuna. Bu araçta da 2012 Astra J makyajsız kasa aracımda olduğu gibi Watt bağlantılı süspansiyon var. Ben bu tarz bir araç hiç kullanmadım açıkcası. MPV veya SUV sınıfında karşılaştırma yapamayacağım. Ama Astra J ile arasında mutlaka araç ağırlık merkezinden dolayı biraz virajlarda farklı bir araçta olduğunu anlıyorsunuz. Zafira Tourer zaten MPV dışında bir aracı kullanırmışcasına bir sürüş tarzınızı anladığında size mesaj veriyor... "Ben MPV' yim. Sakin ol... Elbette acil durumlarda veya arada sırada ruh haline göre agresif sürüşlerde bana güven, ama beni çok zorlama. Ben bir aile arabasıyım." diyor resmen. Astra J 'de daha yanlayabiliyorduk zaman zaman. Bu tarz sürüşleri çok sevmeyen biri olarak zaten Zafiraya çok da yabancılık çekmedim.

DBF temizliğine gelince. Aracı ilk aldığımda ilk 30km.de farkettiğim bir durum yaşadım. Hararet 40 derece yaz sıcağında 80-90 arası geziniyordu. Hemen ikamet ettiğim yerde iyi bir servis bulup, ardından orjinal parça temin ederek, termostadı değiştirdim. Sanıyorum araçtan çok anlamayan ilk sahibi, ikinci aracı olan Tourer' ı bu veya buna benzer sebeple satmış olabilir diye düşündüm. Hep içimden inşallah bu şekilde çok km. yapmamıştır da dedim açıkcası. Çünkü araç ısınıyor, ardından tekrar soğuyordu. Tahminlerim doğru çıktı. Aldıktan hemen sonra ya bu sebeple, ya da sürüş tarzımdan dolayı yaklaşık 1-1.5 ay araç her 2 günde bir DPF temizliği yapıyordu. İlk başlarda fan sesini duyunca, ve arka buğu çözücüyü falan görünce problemin daha da büyük olduğunu düşündüm. Sonradan araştırdığımda olayın sadece dbf temizliği olduğunu anladım. Bu kez oraya yoğunlaştım, sürüş tarzımı değiştirdim ve termostatdan dolayı bence kendine gelen motorda oldukça değişiklikler oldu. Şuanda arac 5.aydır ben de ve yaklaşık 2 aydır neredeyse 1 haftada bazen 10 günde bir ancak DBF temizliği yapıyor. Sanırım biraz işler yoluna girdi. Ancak bence bunda şu da etkili, çocukları 1.5 km uzaklıktaki okullarına bırakırken bile özellikle bu kış aylarında stop etmiyorum. Yani en azından 70 C olana kadar motorun ısınmasını bekliyor öyle ilk stop işini gerçekleştiriyorum. Haliyle start stobu da kapatıyorum sabahları. Yoksa hararet hiç oynamadan bile Start Stop devreye giriyor. Zaten 1 ışık ve 20-30sn ancak bekletiyor.

Elbette ki çevre bilinci çok önemli. Bu başlığı da onun için açtım. Çevreci bir otomobil olduğunu öğrendiğimde daha da mutlu olmuştum. Çocuklarımıza sadece yıllarca çalışarak bir ev bir araba bırakacağımıza, bence nefes alabilecekleri bir il, ilçe, şehirler ve ülkeler bırakalım. Dünyadaki otoriteler bu anlamda birşeyler yapmalı. Ancak biz de üzerimize düşenleri bu şekilde yapabilirsek bir şeyler değişir diye düşünüyorum. Açıkcası ben adblue nun sadece çevre açısından yararlı olduğunu sanıyordum. DPF 'ye veya başka bir açıdan kullanıcıya hiç bir faydasının olmadığını sanıyordum. Hatta bu sistemi aynı DPF' de olduğu gibi arıza veriyor diye söktürenleri duydum. Bu gerçekten üzücü bir durum. Burada tartışılan olay aslında tam da bu. Sanırım araç üreticileri ülkelerin bu anlamda ki hassasiyetlerine göre siparişleri geçiyorlar. Zafira Tourer sadece Bochum fabrikası kapatılana kadar sadece orada üretildi. Yani tek banttan çıktı. Astra gibi Polonyoda, Almanya' da vb. farklı ülkelerde hiç üretilmedi. Bir arkadaş "NEden 2018 Astra' ya koymuyorlar" demiş. Bence tamamen bu anlamdaki arz talep meselesi. Eğer alıcı olarak adblue olan araçları talep edersek, mecburen kendi ülkelerinde ürettikleri adblue sistemi olan Astra' ları bize göndermek zorunda kalırlar. İnşallah en kısa sürede bu sistemi devlet politikası haline getirir, en azından ülkeye yeni giren araçların bu sisteme sahip olmasını şart koşarlar.

Sormak istediğiniz başka konular varsa paylaşıma açığım. Konuyu biraz uzattım sanırım. :rolleyes:


zafira.jpg
Detaylı bilgilendirmeniz için teşekkür ediyorum.

Maşallah aracınız çok güzel. Kazasız, belasız, güzel günlerde kullanın inşallah.

Araçlarındaki çevreyi, insan sağlığını korumaya yönelik sistemleri iptal ettirenlere çok kızıyorum.

Geçen gün 1 yaşında çocuğumla beraber dpf'sini iptal ettirmiş bir aracın yoğun dumanına maruz kaldık. Bu dizel egzos dumanını solumak zorunda kaldıktan sonraki belki yarım saatlik sürede yutkunurken boğazımda batma oluyor, bebeği siz düşünün. Tabi bu kısa vadede hissedilen, vücuda giren zararlı gaz kurum vb'nin uzun vadede oluşturabildikleri, atmosfere yayılan gazların diğer canlılara ve dolayısıyla yine biz insanlara etkileri malum.

Bir de bu yeni teknoloji çevreci sistemler olmadan önceki dönem var tabi. Kara dumanlı kamyonlar, otobüsler dönemi. Onların yanında minicik motorunun dpf'sini iptal ettirenler zararsız kalır.😊

Adblue'ya, dpf'ye baktığımız zaman uzay teknolojisinde işler değil. Belki markaların turbo dizel teknolojisine harcadığı emeğin, bütçenin 1000'de 1i ile keşfedilecek şeyler. 1970'lerden beri turbo dizel motorlar gelişti fakat adblue ilk kez 2006 yılında ağır vasıtalarda kullanılmaya başlanmış. Dolayısıyla geç kalındığını düşünüyorum. O kadar geç kalındı ki çoğu marka dizel motor geliştirmeyi bıraktı ve elektrikli araçlara ağırlık veriyor, bu çevreci sistemler yaygınlaşsa da artık bi anlamı kalmadı. Çoğu ülkede otomobillerde dizel devri zaten bitti...

Bir anlamadığım nokta da, hani dediniz ya talebe göre üretip satıyorlar diye, sadece avrupa'nın havasını korumak dünyanın atmosferini korumaya yetiyor mu? Tüm insanlar aynı dünyada yaşamıyor mu? Dünya genelinini kapsayan bir standardı olmalı bu işlerin😊 Ya akıllarına gelmiyor😁 ya da işlerine🤐

Ama şu konuda da haklısınız, bizim insanımız avrupalılar kadar çevreye duyarlı değil...
 

kaanrevan

Kayıtlı Kullanıcı
59-Tekirdağ
Katılım
17 Eyl 2009
Mesajlar
2,509
Tepki puanı
26
Puanları
48
Yaş
42
Siteyi ziyaret et
Detaylı bilgilendirmeniz için teşekkür ediyorum.

Maşallah aracınız çok güzel. Kazasız, belasız, güzel günlerde kullanın inşallah.

Araçlarındaki çevreyi, insan sağlığını korumaya yönelik sistemleri iptal ettirenlere çok kızıyorum.

Geçen gün 1 yaşında çocuğumla beraber dpf'sini iptal ettirmiş bir aracın yoğun dumanına maruz kaldık. Bu dizel egzos dumanını solumak zorunda kaldıktan sonraki belki yarım saatlik sürede yutkunurken boğazımda batma oluyor, bebeği siz düşünün. Tabi bu kısa vadede hissedilen, vücuda giren zararlı gaz kurum vb'nin uzun vadede oluşturabildikleri, atmosfere yayılan gazların diğer canlılara ve dolayısıyla yine biz insanlara etkileri malum.

Bir de bu yeni teknoloji çevreci sistemler olmadan önceki dönem var tabi. Kara dumanlı kamyonlar, otobüsler dönemi. Onların yanında minicik motorunun dpf'sini iptal ettirenler zararsız kalır.😊

Adblue'ya, dpf'ye baktığımız zaman uzay teknolojisinde işler değil. Belki markaların turbo dizel teknolojisine harcadığı emeğin, bütçenin 1000'de 1i ile keşfedilecek şeyler. 1970'lerden beri turbo dizel motorlar gelişti fakat adblue ilk kez 2006 yılında ağır vasıtalarda kullanılmaya başlanmış. Dolayısıyla geç kalındığını düşünüyorum. O kadar geç kalındı ki çoğu marka dizel motor geliştirmeyi bıraktı ve elektrikli araçlara ağırlık veriyor, bu çevreci sistemler yaygınlaşsa da artık bi anlamı kalmadı. Çoğu ülkede otomobillerde dizel devri zaten bitti...

Bir anlamadığım nokta da, hani dediniz ya talebe göre üretip satıyorlar diye, sadece avrupa'nın havasını korumak dünyanın atmosferini korumaya yetiyor mu? Tüm insanlar aynı dünyada yaşamıyor mu? Dünya genelinini kapsayan bir standardı olmalı bu işlerin😊 Ya akıllarına gelmiyor😁 ya da işlerine🤐

Ama şu konuda da haklısınız, bizim insanımız avrupalılar kadar çevreye duyarlı değil...
Size katılıyorum. Bizler millet olarak bir çıkmazın içindeyiz bence. Her şeyde bu sıkıntıyı hissediyoruz. Hasta olmadan hastalığa koruyucu tedavi önlemlerini göz ardı ediyoruz. Çevreyi talan edip, sadece kendi ailemizi düşünürcesine birikimler, gayrimenkuller, lüks yaşam araçları vb. stokluyoruz. Halbuki farkında değiliz ki dediğiniz gibi dünya bir bütün. Nefes alacak bir havanız, ekecek bir toprağınız, temiz su içecek bir kaynağınız yoksa, tüm o mal mülk yalan oluyor. Ancak Avrupa milletleri bence bu anlamda kendilerinden sonraki nesilleri daha çok düşünüyor. M. Akifin beğendiğim bir sözü geliyor aklıma çoğu zaman. "Dinleri var işlerimiz gibi, işleri var dinimiz gibi"... Bu yüzyıl önce de böyleymiş bugün de böyle. İlk cümleyi eleştirebilir bazıları ancak ikinci cümle çok net. Bizim yaşantımız ne bir sosyal norma, ne bir ahlaklı etik yaşama, ne de dinimize uygun. Bir tını tutturmuşuz gidiyoruz. Saygılar.
 
  • Beğen
Tepkiler: omeroz ve Hasip
Üst