arkadaşlar hiç arabam olmadı fakat araba konusunda bilgiliyim.ne kadar bilgili olsakta kullanıcı yorumları her zaman önemlidir.opel astra 2005 2006 2007 modellerden h kasa twinport bir araç almayı düşünüyorum.sahibinden takipte olduklarım var...fakat araştırmalarımda bu araçla hakkında şefkimi kıran sıkıntılar oldugunu öğrendim..düşünsenize ilk arabanızı alacaksınız ama düşündüğünüz araçta forumlarda vs hep cim mim bilmem ne basmışlar sıkıntıları.ben napıyım opelci arkadaşlar alıyımmı bulaşmıyım mı???
siz ne karar verirdiniz?
- Konuyu başlatan mühendis53
- Başlangıç tarihi
Benimde ilk şimdiki arabam 1.6 Astra twinport.ne tarz Sıkıntılar duydunuz?cim sorunu doğrudur bende de var,kadran parlaklığı arttırınca kornam çalışmıyor,bende çok arttırmıyorum sorun şimdilik çözülüyor.alırsanız enjoy veya cosmo alın.donanım olarak yetecektir.ek olarak ids+ paket bulursan kaçırma,esp bile var.
- Konuyu başlatan
- #3
twinport olmasın mı? lpg ye uyumlu olanı hangisi bilginiz varsa paylaşın lütfen
Kardeş ilk Araba özeldir diye birşey yok.Sen aklına ve hoşuna gideni seç.Bende deli gibi Fiyat Linea arıyordum ama Komisyoncuda 2006 Astrayı bir gördüm Yemin ederim ertesi günü aldım,alalı 4-5 ay oldu 2500 lirayı geçen masraf yaptım ama Araba benim,masrafta kendime zevkime.
Diyeceğim aramaktan vazgeçme sen onu o seni bulacak.
Diyeceğim aramaktan vazgeçme sen onu o seni bulacak.
Twinport iyidir, ben tavsiye ederim. Araba işi de elektronik eşya gibi şans işidir. Ben şu an 4 ncü Opel'imi kullanıyorum, hepsinden de memnun kaldım (Murat 124 haricindeki diğer arabalarımda da sorun yaşamadım) denk gelirse bir tane Opel daha almayı düşünüyorum.
evet araba işi elektronik eşya gibidir buraya katılıyorum usta =)
mesela 1 yıl içerisinde 3 adet lg dvd writeri çöpe attım... hepsi garantiliydi... 15-20 gün beklememek için. daha sonra asus dvd writer aldım 5 yıldır kullanıyorum...
anneme 2. el Lg monitör aldık. LG monitör 2 yıl dolunca elimizde kaldı. 120 tl ile 150 tl tamir masrafı diyince,, gidip bir philips monitör aldık 100 tl ye. sadece butonu bozuldu, ama 1 yıldır saat gibi çalışıyor...
benim lg monitör 5 defa tamire gitti, tamirden önce 1 yılda monitörün köşeleri çatladı... ölü piksel aldığımızda 1 adet vardı. şuanda 4-5 adet...
geçen gün corfeur da vestel katı meyve sıkacağı aldık bozuk çıktı. götürdük geri verdik.
teknosadan aldığımız 2 adet harici harddisk garanti süresi dolmadan bozuldu... bir tanesini attım bir tanesini garantiye gönderdim,,, sorun yok yazısıyla geri döndü. 1 ay beklettiler.. baktık orda çalışmıyor... teknosadan çıktık 200 metre yürüdük, çöpe atacaktım olmadı denize attım... =)
flash diskler ilk çıktığı zaman exigo diye bir marka aldım 1 yılda 5 sefer garantiye gitti. en sonunda kutudan açmadım hatıra diye saklıyorum... ama kingston marka olanlar 7-8 yıldır benimle...
daha yazmak isterdim ama gerek yok... yani kötü markaları almayın...
opel alman arabası. en kötü hali bile, diğerlerinden iyidir.
EDİT: aynı paralara fiat punto, renault megane almaktansa opel astra al daha iyi.
Son düzenleme:
Ahmet o ne ya, yaşadıkların resmen kabus gibi
- Konuyu başlatan
- #8
arkadaşlar cevaplar için teşekkürler.baktıgım twinportlarda lpg var genelde ve lpg uyumsuz diye çok duydum siz ne diyorsunuz bu konuda?
Ahmet o ne ya, yaşadıkların resmen kabus gibi
abi bana normal geliyor artık, onlar sadece bir kısmı dahası var. =)
ankarada yaşıyorsunuz heralde =), kızılayda gama alışveriş merkezini bilirsiniz, yazıma burdan devam edeyim...
şu otomotik elektrikli portakal suyu sıkacakları varya, manuel elle sıkıyoruz ama dedimki bir tanede şundan elektrikli olandan alayım bakalım nasıl. tanıdıkta tefalin vardı çok pahalıydı o zaman. dedim ucuza birşey alayım bende...
Gama alışveriş merkezi veya yakında içerisinde üst katta, ya tansaş ya migros yada benzeri bir alışveriş merkezi vardı. bundan 8-10 yıl önce. girdim alışveriş merkezine 19.999 tl sinbonun portakal sıkacağı,,, sevinerek gittim aldım hemen... neyse akşam oldu eve geldim deneme yapayım dedim. içerisinden ses çıkıyor tarttttt tartttttt tarttttttttttt,,, neyse bozuk çıktığını anladım... çubukta oturuyorum götürüpte iade etsem 20-30 tl yol parası tutuyor zaten... içerisini açtım motora bağlı olan dişli yalama yapmış... attım çöpe =)
herneyse annem vestelden bir çamaşır makinesi almıştı, bu zamana kadar 5-6 makine parası yedi... tam 5 sefer beyni değişti. 2 sefer kapağı değişti, 1 sefer üstündeki tabla değişti. 2 sefer deterjan koyma yeri değişti... daha aklımda çok şey var ama aklıma gelmiyor neleri değiştiği... garanti süresi bitince mesela 1 yılda 1 çamaşır makinesi kadar para harcıyordu annem... şuanda arıza yapmıyor 1 yıldır... annem bu makine için benden habersiz 500 tl kredi çekmiş o zaman... maddi durumumuz biraz kötüleşti diyebilirim... her yıl 700-800 tl havadan gidiyor... en sonki makinanın beynini özel bir servise değiştirdik... paramız yetmedi =) bozulursa artık başka düzgün birşey aldıracam...
7 yılda, 5. uydu alıcısı değiştirmemiz...
annemin uydu alıcılarla kafası bozuk... tv izlemiyoruz ama 5 yılda 3 x vestel uydu alıcısı değiştirdik şu standart olan bir model. goldmaster aldık, fazla iyi çıkmadı menusu berbat... arkada 2 scart yok 1 scart girişi vardı,,, dvd yi bağlayamıyorduk hemde. 1 scartta tvye gidiyordu... en sonunda eski tvmiz scart girişi bir dvd bir uydu receiver takmaktan yalama olmuştu...
herneyse annem goldmasteri çöpe atacaktı, hayrına verdik birine.
3x vestel uydu alıcısı... 1 x goldmaster, 1 x markasız...
gitti gene vestel uydu alıcısı aldı... en sonunda elektirik gelip gelmesi yüzünden beyni yanmış. yetkili servis 90 tl istedi.. uydu receiveri orda bıraktırdım anneme...
anneme, bırak artık vestel receiveri dedim. 90 tl buna verilirmi dedim.. gel gidelim başka bir tane alalım 90 liraya iyi uydu alıcıları var goldmasterin iyi bir uydu alıcısını alırız dedim... herneyse yolda bir elektrikçi var öylesine bir bakalım dedik. 20 liraya ufak uydu alıcısı var... bununda 1 scart girişi var ama güzel birşey... idareten bunu alalım dedik xD
tam 20 liraya markasız bir uydu alıcısı aldık..
o iyi çıktı ama ha. 1 yıldır idare ediyor tık demiyor beyni falan elektrik gidip gelince yanmıyor xD
Son düzenleme:
Desene ben senden daha şanslıymışım. 2003 veya 2004 yılında o zamanın parasıyla 350-400 dolar vererek HP'nin officejet tipi en baba yazıcısını almıştım. Fax cihazını birkaç kere deneme amacıyla kullandık. Mürekkepleri pahalı diye genelde çıktılarımızı ekonomi modunda alıyorduk, en çok bedava olduğu için tarayıcıyı kullanıyorduk. Günün birinde içinde sıkışan kağıdı ön taraftan çekip çıkardık diye (malum kullanıcı hatası ) cihaz arıza moduna geçti. Tamir için 5 sene kadar evvel 150 TL istendi. Seve seve yaptırdık. Birkaç sene sonra gene aynı arızayı yaptı. Gene 150 TL bayıldık. Serviste sesimi fazla yükseltince bir daha kağıt sıkışırsa arkadaki kapağı açın sıkışan kağıdı oradan çıkarırsanız sorun yaşamazsınız dediler. Arka kapağın işlevini öğrenmenin bedeli bana 150 TL ye patladı. Geçen ay aynı makinenin mürekkep kartuşunu tutan kapak kırıldı. Ara tara derken İzmir'deki HP'nin yetkili servisi bulduk. Müşteri kabuldeki vatandaş cihazı görür görmez "bu cihaz eski model, biz buna servis vermiyoruz" dedi, benim yüz ifademin değiştiğini anlayınca bu tip eski modellere hizmet veren başka bir yetkili servisin adresi verdi. Oraya gittiğimde cihazımın modelini sordular (sanki araba servisi). Ben nereden bileyim deyince seri numarasından cihazımın 2003 model olduğu ortaya çıktı. Bu sefer ki savunmaları daha da güzeldi. Cihazım artık antika sınıfına girdiğini, yedek parçalarının bulunmadığı gerekçesi ile hizmet veremediklerini söylediler. Meğersem HP firması 7 seneden daha eski cihazlara servis vermiyormuş. Ben tabi orada da yağıp gürledim, bana cihazıma neden hizmet vermediklerine dair yazılı bir belge istedim, onu da veremediler ama onun yerine piyasada bu işi yapan özel bir yere yönlendirdiler. Adamın dükkanını buldum, vatandaş yedek parça bulmakta zorlanacağını ifade etti, ben de kırık parçayı yapıştırıp cihazımı çalışır hale getirmesinin (en azından tarama kısmının aktif hale gelmesine bile razı olduğumu) yeterli olacağını söyledim. Sağolsun cihazı basit bir yöntemle aktif hale getirdi.
Yazıcı alacak arkadaşlara HP markasında karar kılmadan evvel bu yazımı okumalarını sağlık veririm (aslında konu daha detaylı ya neyse, ben kısaca yazayım dedim).
) cihaz arıza moduna geçti. Tamir için 5 sene kadar evvel 150 TL istendi. Seve seve yaptırdık. Birkaç sene sonra gene aynı arızayı yaptı. Gene 150 TL bayıldık. Serviste sesimi fazla yükseltince bir daha kağıt sıkışırsa arkadaki kapağı açın sıkışan kağıdı oradan çıkarırsanız sorun yaşamazsınız dediler. Arka kapağın işlevini öğrenmenin bedeli bana 150 TL ye patladı. Geçen ay aynı makinenin mürekkep kartuşunu tutan kapak kırıldı. Ara tara derken İzmir'deki HP'nin yetkili servisi bulduk. Müşteri kabuldeki vatandaş cihazı görür görmez "bu cihaz eski model, biz buna servis vermiyoruz" dedi, benim yüz ifademin değiştiğini anlayınca bu tip eski modellere hizmet veren başka bir yetkili servisin adresi verdi. Oraya gittiğimde cihazımın modelini sordular (sanki araba servisi). Ben nereden bileyim deyince seri numarasından cihazımın 2003 model olduğu ortaya çıktı. Bu sefer ki savunmaları daha da güzeldi. Cihazım artık antika sınıfına girdiğini, yedek parçalarının bulunmadığı gerekçesi ile hizmet veremediklerini söylediler. Meğersem HP firması 7 seneden daha eski cihazlara servis vermiyormuş. Ben tabi orada da yağıp gürledim, bana cihazıma neden hizmet vermediklerine dair yazılı bir belge istedim, onu da veremediler ama onun yerine piyasada bu işi yapan özel bir yere yönlendirdiler. Adamın dükkanını buldum, vatandaş yedek parça bulmakta zorlanacağını ifade etti, ben de kırık parçayı yapıştırıp cihazımı çalışır hale getirmesinin (en azından tarama kısmının aktif hale gelmesine bile razı olduğumu) yeterli olacağını söyledim. Sağolsun cihazı basit bir yöntemle aktif hale getirdi. Yazıcı alacak arkadaşlara HP markasında karar kılmadan evvel bu yazımı okumalarını sağlık veririm (aslında konu daha detaylı ya neyse, ben kısaca yazayım dedim).