Hyundai i30 ile ilk 3000 km tamamlandı!

GTi.OnuR

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
12 Eki 2009
Mesajlar
489
Tepki puanı
0
Puanları
0
Siteyi ziyaret et
295624_anasayfa.jpg

İkinci uzun dönem test aracımız Hyundai i30 ile ilk 3.000 km’yi tamamladık. 1.6 litrelik dizel ve manuel aracımız testimizin ilk etabında 10 bin km bakımı için de servisteydi. İşte ilk etap sonuçları ve bakım maliyeti…
Hyundai’nin her yeni modeliyle birlikte markanın gelişimini anlatan uzun uzun yazılar kaleme alıyoruz. Geçmişte ‘ucuz’ otomobiller üreten bir marka imajına sahipken günümüzde Hyundai, Avrupalı rakipleriyle başa baş kalite ve standartlar sunan otomobiller ortaya çıkarıyor. Bu nedenle uzun dönem testine aldığımız i30 1.6 CRDi modeli için satırlar dolusu bir gelişim yazısı yazmaya gerek yok. Ancak bu modelin iddiasını kanıtlayan bir olaydan söz etmem gerekiyor. Geçtiğimiz yıl sonbaharında düzenlenen Frankfurt Otomobil Fuarı’nda tanıtılan i30 modelini incelemeye gelenlerden birisi de VW’nin yönetim kurulu başkanı Martin Winterkorn idi… Kameraların çekimde olduğunu önemsemeyen başkan i30 modelini içten dışa incelerken aracın iç mekan kalitesi ve direksiyonuyla ilgili kurmaylarıyla pek çok görüşme yapıyor. Kısacası yeni i30, VW CEO’sunu fazlasıyla etkilemiş bir araç.
Karşımızdaki i30, bu modelin ikinci jenerasyonunu temsil ediyor. İlk nesil i30 bu model kadar iddialı değildi. Ancak Hyundai markasının gelişiminde önemli bir mihenk noktasını oluşturuyordu. Geçmişin silik markası aslında 2007 yılında i30 modeliyle bugünlerin haberini veriyor gibiydi…
1.JPG

Tasarım
Geçmişte rakiplerine benzeyen tasarımlarla pazarda yer almaya çalışan Hyundai, artık tasarım anlayışıyla rakipleri tarafından takip edilir bir marka oldu. Bu ilerici bakış açısını i30’da da görmek mümkün. Dalga desenli ön far yapısı i30’da hemen dikkat çekiyor. Sis farlarının kenarında LED gündüz farlarına sahip modelin şişkin çamurlukları otomobilin olduğundan daha geniş görünmesini sağılıyor. Tasarım anlamında i30’un güncel Avrupalı rakiplerinden çok daha modern ve çekici olduğunu söylemek abartı olmayacaktır. Arka kısım ön bölüme göre biraz daha tutucu. Ancak yine de önde başlayan tasarım anlayışı arkada da sürüyor. Ortaya konumlandırılmış Hyundai logosu geri görüş kamerasına ev sahipliği yapıyor. Geri vitese takıldığında açılan kapaktan geri görüş kamerası çıkıyor. Bu sayede yağmurlu havalarda geri görüş kamerasının kirlenmesi engellenmiş.
4400 mm uzunluğundaki yeni Hyundai i30, VW Golf’ten 10.1 cm, Peugeot 308’den 2.4 cm ve Renault Megane’dan 0.5 cm daha uzun. Diğer rakiplerinden Ford Focus 3.7 cm, Mazda 3 ise 10 cm daha uzun modeller. Hyundai i30’un 378 litrelik bagaj hacmine sahip.
IMG_2864.JPG

İç mekan
Hyundai tasarımcıları i30’un iç mekanını tasarlarken markanın diğer modellerinden yararlanmışlar. Yuvarlak ve köşeli hatların iyi bir şekilde harmanlanmış hali olan iç mekanda kullanılan malzemelerin kalitesi yüksek. Gösterge tablosunun üst kısımlarında deri kullanılmış olması bu hissi artırıyor. Orta konsolda Hyundai modellerinden alıştığımız müzik sistemi görev yapıyor. USB ve Bluetooth üzerinden de müzik çalabilen sistemin ses kalitesi için yeterli diyebiliriz. Ama keşke Avrupa’da sunulan navigasyonu içinde barındıran gelişkin ekranlı multimedya sistemi Türkiye’de de bulunsaydı. Anahtarsız giriş sistemine sahip i30’u motor çalıştırma butonuna basarak çalıştırıyoruz. Bu sistem biraz gecikmeli çalışıyor ve bu yüzden özellikle acil kalkış yapmak isteyenlerde sıkıntı yaratıyor. Keza aracın her motoru çalıştırmada ve kapamada kısa bir müzik çalması da bir süre sonra sıkıcı oluyor. i30’un dört kollu direksiyon simidi üzerinde bol sayıda düğme bulunduruyor. Alıştığımız düğmelerin haricindeki tuş ise direksiyonun hassasiyetini ayarlamaya yarıyor. Comfort modda düşük hızlarda çok yumuşak olan direksiyon, Sport moda alındığında sertleşerek hassasiyetini arttırıyor. i30’un en beğendiğimiz yönü eşya gözleri oldu. Kapı cepleri ve soğutma özellikli torpido gözü çok geniş, kol dayamanın altında derin bir bölme var ve pek çok kapaksız eşya gözüne sahip.

Motor
Uzun dönem test aracımızda markanın 1.6 litrelik yeni dizel motoru görev yapıyordu. 4000 d/d’de 128hp güç üreten bu motor 1900-2750 d/d aralığında 260 Nm’lik tork çıkışına sahip. Yeterli hızlanma sağlayan bu motor otomobilin 0’dan 100 km/s’ye 10.9 saniyede ulaşmasını sağlıyor. Otomobilde kullanılan altı kademeli otomatik şanzımanın ilk vitesleri fazlasıyla kısa. Dördüncü vitesse pek çok kullanıcının sollamalarda kullanacağı ideal vites. Şanzımanın da desteğiyle i30 ekonomik bir karakter çiziyor. Kullanımım sonucunda yakaladığım ortalama tüketim 6 litreydi.

Konfor ve yol tutuş
Hyundai i30 konfor düzeyi ile yol tutuş arası dengenin çok iyi ayarlandığı bir otomobil. Süspansiyon sistemi darbeleri emmekte zorlanmıyor. Bunun yanında sessiz çalışmasıyla da beğeni kazanıyor. Sessizlik demişken aracın iç mekanına yol sesinin de az yansıdığını söylemeliyim. Özellikle Uzakdoğu markalarında bu sorunun hala devam ettiği düşünüldüğünde i30’un başarısı bir kez daha anlaşılabilir. i30’un konforlu koltukları yeterli yan destekleri ile vücudu iyi bir şekilde kavrıyor ve sürücü koltuğunda elektrik desteği sunuluyor. Arka koltukları da gayet rahat olan araçta diz mesafesi rakiplerinin pek çoğundan daha iyi ve uzun boylu yolcular bile arka koltukta rahat edebiliyorlar. Model yol tutuş anlamında da selefinden çok ileride. Daha hisli hale gelmiş direksiyon sayesinde sürücüsünü daha iyi bilgilendirmesi en dikkat çekici kısmı. İ30 çok zorlandığında belirgin bir biçimde önden kayıyor. Önden kaymayı dizginlemeye çalışan ESP’ye çok iş düşüyor.

1.etap nasıl geçti?
Hyundai i30 ile ilk 3000 bin km’lik yolculuğum İstanbul şehir içinde ve Bursa-Çanakkale-İstanbul güzergahında geçti. Şehir içinde her anlamda tatmin edici olan motorunun alt devirlerde bir miktar cansız olduğu hissediliyor. Bu sebeple şehir içinde sık sık vites değiştirmek kaçınılmaz. Uzun yoldaysa i30 sürücüsünü üzmüyor. Sollamalarda motorun performansı fazlasıyla yeterli. Ekonomisi ise pek çok rakibiyle benzer düzeyde. İ30’un iç mekanında çok sayıda ve fazlasıyla geniş sunulan gözler çok yararlı. Bu gözler uzun yolculuklarda hayatı kolaylaştırıyor. İ30’un değişken direksiyon sistemi yolla ilgili yeterli bilgilendirme sağlıyor. Tepkileri de başarılı. Yine de bir miktar suni hissettirdiğini söylemeliyim. Genel anlamda çok başarılı ve tercih edilebilir bir otomobil olan i30, yine de devrimsel bir araç değil. Hatırlarsınız, markanın kompakt sınıf, sedan temsilci Elantra modelini daha önce uzun dönemimize konuk etmiştik. O modelden i30’a büyük bir gelişim bence yok. O da çok başarılı bir otomobildi, i30’da en az onun kadar başarılı. Bence bundan sonra Hyundai’nin ihtiyacı olan otomobillerine bir sürüş ruhu katmak, sürücünün bir parçası gibi hissettiren modeller ortaya çıkarmak. İ30 bu hissi bir miktar yaşatsa da, tam anlamıyla ortaya koyduğunu söylemek güç.
DSC06029.JPG

Servis serüveni…
Hyundai i30’un dizel versiyonlarının bakım aralıkları 10 bin km’de bir. Biz aracı teslim aldığımızda 12 bin’li km geçmiş ve servise girmemişti. Testimize başladığımız ilk hafta aracımızı bakıma götürdük. Bakımda yağ, yağ filtresi gibi sarf malzemelerin yenilenmesi gerçekleştirildi. Toplam 232 TL ödeme yapıldı. Araçta herhangi bir sorun bulunmadı.
 
Üst