Hakim ve savcıya hız yapmak serbest!

gdonmez77

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
7 Kas 2006
Mesajlar
555
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Siteyi ziyaret et
Ülkemizde hala (bazı hallerde ben bile) insanlar tanıdıkları Emniyet müdürleri aracılığıyla zaten cezadan yırtıyorlar. İşini en sağlama bağlayanlar (genelde ben öyle yapıyorum) zaten polis çevirmelerini tanıdığı memur arkadaşlarından önceden öğrenip mümkün olduğunca çevirmelerle ya da radarlarla muhattap olmuyor. Şimdi ortada "sıradan vatandaşlar" tarafından her gün uygulanan böyle bi durum varken, neyin tartışmasını yapıyorsunuz anlamadım doğrusu.

İkincisi; tanıdığım savcı arkadaşımın geçen bayramda başına gelen olayda, savcıların mesleki durumunu daha net anladım. BAyramın 1. günü öğleden sonra Uşak ta kurban etini hazırlarken savcı arkadaşımın telefonu çalar. Arayan nöbetçi komiserdir. Arkadaşımın görev yeri olan Manisa Kırkağaç ta (Uşak la arası 3 saat sürer) bir trafik kazası olmuştur, ve 1 kişi ölmüştür. Ölüm olması sebebiyle bu kişinin durumunun savcı tarafından tetkiki gerekir, ve savcı arkadaşım "Acilen" arabasıyla Kırkağaç'a gider.Geceyi orda geçirdikten sonra ertesi gün döner.
Bu durumu kafamızda biraz tartarsak sanırım bu imtiyazların ne işe yaradığı daha netleşecek.
Ortada ölümlü kaza var, ve şahsın suçlu suçsuz durumu belli değil. Bu adamın karıştığı kazada ölen kişinin yakınları muhtemelen kazadan canlı çıkan elemanı öldürmek için nöbette. Bu durumda bu adamların can güvenliği savcının sorumluluğunda. Yargılamaya kadarki süreçte alınması gereken tüm önlemleri savcı belirler. Bu şahsın nezarete atılması belkide suçsuz bir kişinin bayram gününü berbat edecektir, ama serbest kalmasıda belkide suçlu birinin kaçmasına izin verecektir. Kazanın oluşundan sonraki 3 saatlik süre işte bu yüzden çok ölümcüldür. Bu yüzdende görevli olarak savcıların hakimlerin belli konularda ayrıcalıklı olması haklıdır.

NOT: savcıların maalesef belli bir görev saatleri yoktur. Bir savcı bağlı olduğu bölgede sürekli görevdedir, bayramda bile!
 

smihci

Yönetici
Başkan
35-İzmir
Katılım
19 Ara 2007
Mesajlar
20,521
Tepki puanı
255
Puanları
83
Siteyi ziyaret et
Vatandaşa gelince başka, kendilerine gelince daha başka. Bana kanunu uygulamaya gelince aslan kesil, kendine gelince " olurmu canım "de. O zaman vatandaşa da polis ceza kesmesin. Savundukları, arkasına gizlendikleri anayasada bir madde var. Herkes eşittir diye. O zaman anayasayı değiştirsinler bu maddeye şunlar şunlar hariçtir diye ilave yapsınlar. Hatta sıkıyorsa bu teklifi bizzat kendileri, vatandaşın gözüne baka baka versinler. Ne güzel bir ülkede yaşıyoruz be. Beyler sabahlara kadar çalışıp çabalıyor, uykusuz kalıyor kanun çıkarıyorlar, ama kendileri bu çıkardıkları kanunlara uymuyorlar.
 
G

Gökhan_55

Bilgi Girilmemiş
cezayı yazan kim? kolluk kuvvetleri.. peki kolluk kuvvetleri kime bağlı? adli yönden savcıya.. olay bitmiştir bence...
 
G

Gökhan_55

Bilgi Girilmemiş
Ülkemizde hala (bazı hallerde ben bile) insanlar tanıdıkları Emniyet müdürleri aracılığıyla zaten cezadan yırtıyorlar. İşini en sağlama bağlayanlar (genelde ben öyle yapıyorum) zaten polis çevirmelerini tanıdığı memur arkadaşlarından önceden öğrenip mümkün olduğunca çevirmelerle ya da radarlarla muhattap olmuyor. Şimdi ortada "sıradan vatandaşlar" tarafından her gün uygulanan böyle bi durum varken, neyin tartışmasını yapıyorsunuz anlamadım doğrusu.

İkincisi; tanıdığım savcı arkadaşımın geçen bayramda başına gelen olayda, savcıların mesleki durumunu daha net anladım. BAyramın 1. günü öğleden sonra Uşak ta kurban etini hazırlarken savcı arkadaşımın telefonu çalar. Arayan nöbetçi komiserdir. Arkadaşımın görev yeri olan Manisa Kırkağaç ta (Uşak la arası 3 saat sürer) bir trafik kazası olmuştur, ve 1 kişi ölmüştür. Ölüm olması sebebiyle bu kişinin durumunun savcı tarafından tetkiki gerekir, ve savcı arkadaşım "Acilen" arabasıyla Kırkağaç'a gider.Geceyi orda geçirdikten sonra ertesi gün döner.
Bu durumu kafamızda biraz tartarsak sanırım bu imtiyazların ne işe yaradığı daha netleşecek.
Ortada ölümlü kaza var, ve şahsın suçlu suçsuz durumu belli değil. Bu adamın karıştığı kazada ölen kişinin yakınları muhtemelen kazadan canlı çıkan elemanı öldürmek için nöbette. Bu durumda bu adamların can güvenliği savcının sorumluluğunda. Yargılamaya kadarki süreçte alınması gereken tüm önlemleri savcı belirler. Bu şahsın nezarete atılması belkide suçsuz bir kişinin bayram gününü berbat edecektir, ama serbest kalmasıda belkide suçlu birinin kaçmasına izin verecektir. Kazanın oluşundan sonraki 3 saatlik süre işte bu yüzden çok ölümcüldür. Bu yüzdende görevli olarak savcıların hakimlerin belli konularda ayrıcalıklı olması haklıdır.

NOT: savcıların maalesef belli bir görev saatleri yoktur. Bir savcı bağlı olduğu bölgede sürekli görevdedir, bayramda bile!

Sonuna kadar katılıyorum. Yorum yapanlar lütfen klasik Türk insanı gibi anlamadan dinlemeden yorum yapmazsa bence tartışmalarda bu denli yersiz ve uzun olmaz diye düşünüyorum. Bırakında bazı şeyleri yasa koyucu sizden daha iyi düşünsün...
 

kustooo

Kayıtlı Kullanıcı
Bilgi Girilmemiş
Katılım
13 Tem 2007
Mesajlar
1,380
Tepki puanı
0
Puanları
0
Siteyi ziyaret et
konu hortlamış!

benim almanca kursunda bi savcı vardı. adam kızılayın ortasında tömerin önüne çekiyodu arabayı, saatlerce bırakıyodu. hiç bi polis de ceza yazamıyodu, arabayı çektiremiyodu. tabi bu adam vereceği 5lira park parasının derdinde diil, görev üstündeydi :D:D:D
 

smihci

Yönetici
Başkan
35-İzmir
Katılım
19 Ara 2007
Mesajlar
20,521
Tepki puanı
255
Puanları
83
Siteyi ziyaret et
Ülkemizde hala (bazı hallerde ben bile) insanlar tanıdıkları Emniyet müdürleri aracılığıyla zaten cezadan yırtıyorlar. İşini en sağlama bağlayanlar (genelde ben öyle yapıyorum) zaten polis çevirmelerini tanıdığı memur arkadaşlarından önceden öğrenip mümkün olduğunca çevirmelerle ya da radarlarla muhattap olmuyor. Şimdi ortada "sıradan vatandaşlar" tarafından her gün uygulanan böyle bi durum varken, neyin tartışmasını yapıyorsunuz anlamadım doğrusu.

İkincisi; tanıdığım savcı arkadaşımın geçen bayramda başına gelen olayda, savcıların mesleki durumunu daha net anladım. BAyramın 1. günü öğleden sonra Uşak ta kurban etini hazırlarken savcı arkadaşımın telefonu çalar. Arayan nöbetçi komiserdir. Arkadaşımın görev yeri olan Manisa Kırkağaç ta (Uşak la arası 3 saat sürer) bir trafik kazası olmuştur, ve 1 kişi ölmüştür. Ölüm olması sebebiyle bu kişinin durumunun savcı tarafından tetkiki gerekir, ve savcı arkadaşım "Acilen" arabasıyla Kırkağaç'a gider.Geceyi orda geçirdikten sonra ertesi gün döner.
Bu durumu kafamızda biraz tartarsak sanırım bu imtiyazların ne işe yaradığı daha netleşecek.
Ortada ölümlü kaza var, ve şahsın suçlu suçsuz durumu belli değil. Bu adamın karıştığı kazada ölen kişinin yakınları muhtemelen kazadan canlı çıkan elemanı öldürmek için nöbette. Bu durumda bu adamların can güvenliği savcının sorumluluğunda. Yargılamaya kadarki süreçte alınması gereken tüm önlemleri savcı belirler. Bu şahsın nezarete atılması belkide suçsuz bir kişinin bayram gününü berbat edecektir, ama serbest kalmasıda belkide suçlu birinin kaçmasına izin verecektir. Kazanın oluşundan sonraki 3 saatlik süre işte bu yüzden çok ölümcüldür. Bu yüzdende görevli olarak savcıların hakimlerin belli konularda ayrıcalıklı olması haklıdır.

NOT: savcıların maalesef belli bir görev saatleri yoktur. Bir savcı bağlı olduğu bölgede sürekli görevdedir, bayramda bile!
Yazdıklarınız bir yere kadar tamam. Ama bu hakim ve savcıları aklamaz. Polisin, subay, astsubay, doktor, ebelerin de görev saati belli değildir. Onlarda mı göreve giderken bazı kurallara uymasınlar. ( Önemli yerlerde görev yapan memurlar uzun tatil günlerinde en azından icabcı nöbet çizelgesi hazırlarlar. Tek başına görev yapanlar bulundukları yeri yıllık izin hariçi terk edemezler. Askeri personel izin kağıdı yaptırmadan piknik için bile olsa bulundukları garnizonu terk edemezler. Bunlar 657 sayılı devlet memurları kanunlarında açık açık yazar.)
 

smihci

Yönetici
Başkan
35-İzmir
Katılım
19 Ara 2007
Mesajlar
20,521
Tepki puanı
255
Puanları
83
Siteyi ziyaret et
konu hortlamış!

benim almanca kursunda bi savcı vardı. adam kızılayın ortasında tömerin önüne çekiyodu arabayı, saatlerce bırakıyodu. hiç bi polis de ceza yazamıyodu, arabayı çektiremiyodu. tabi bu adam vereceği 5lira park parasının derdinde diil, görev üstündeydi :D:D:D
İşte en güzel örnek 3-5 liralık otopark parası için nüfus kullanmak. Aslında araçların camlarında bulunan bütün resmi daire otopark giriş etiketleri ve araç tescil belgeleri/ehliyetlerde resmi elbiseli fotoğraf kullanılması yasaklanmalı. Özellikle Ankara'da araçları ön camlarının maşallahı var, yapıştıran yapıştırana.
 
Üst