Akkuyu’ya ÇED onayı!

[osman duman]

http://sozcu.com.tr/2014/gundem/akkuyuya-ced-onayi-663520/

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) için Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunu onayladı.
Bakanlık yetkililerinden alınan bilgiye göre, santral için hazırlanan ÇED raporu Çevre ve Şehircilik Bakanlığının onayından geçti. Türkiye’nin ilk nükleer santrali için hazırlanan 3 bin sayfalık rapor, çevresel etki açısından bütün detayları içeriyor. Rus sermayesi ile yapılacak santralin ÇED raporunun tam da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in geleceği gün onaylanması dikkat çekti.


beyler 5-10 seneye kadar artık 3 bacaklı mı olur 2 kafalı m olur cocuklarımız olur.
Ben acıkcası zenci boy bir ŞEY olsa fena olmaz derim =))) ama herkesde
olacagı icin ondan bi farkım olmaz :rakir::rakir::rakir::rakir::maden::maden:

 

[Ercan22]

Bu işin duayeni Japon'ları gördük ne hale düştüler,Allah bizleri ve Çocuklarımızı korusun.

 

[kaderaniz]

Birkaç yıl önce Akkuyu'nun yapılacağı yere çok yakın bir belde de yazlığım vardı. 3 yıl kadar önce sattım. Satma nedenimin santralle falan ilgisi yok. Evi alırken santralin yapılacağı yönünde bir iki duyum vardı ama kesin değildi. Yine de çekinerek aldım. Fakat aldıktan sonra birçok kere nükleer santralleri araştırdım. Sonuçta evimin dibinde nükleer santral var ve ben nelerin döndüğünü bilmek istiyordum.

Nükleer santrallerin doğaya neredeyse hiçbir zararı yok. Yeter ki adam gibi işletilsin.

Bakın bir şekilde ülkenin elektrik ihtiyacının karşılanması gerek. 2 saat elektrik gitse çıldırıyoruz. O nedenle elektrik üretmeliyiz. Bu kesin! Peki nasıl üretmeliyiz?

Nükleer santral, termik santral, hidroelektrik santral v.s... Bunlardan hangisi en iyisi?

Elektrik üretimi açısından en verimlisi nükleer santral. Fakat riski var.

Hidroelektrik santral en temizi. Verimlilik açısından gayet iyi. Keşke bütün santral böyle olsa...

Termik santral ise en berbat olanı. İskenderun körfezine yeni yapılan termik santral tam kapasite ile çalışırsa saatte 430 ton kömür yakıyor. Dünyanın en gelişmiş filtreleri olsa bile düşünün artık kirliliği...

İlk tercihim hidroelektrik santraller. Tertemiz...

İkincisi nükleer santraller. En verimli olanı. Doğaya verilen zarar deniz suyunun soğutma amaçlı kullanılmasından başka bir şey değil. Yani o bölgedeki deniz suyunun sıcaklığı çalışma kapasitesine göre birkaç derece aratabilir. Bütün zarar bu. Ha deprem olur, şu olur bu olur, bilemem... Ancak normal şartlarda nükleer santraller doğaya radyasyon yaymazlar. Bir de şöyle düşünmek gerek. Burnumuzun dibindeki Ermenistan'da bile dandik dundik nükleer santraller var. Onlara bir şey olsa bize olmayacak mı? Çernobil'i biliriz. Elektrik üreten onlar zararını gören biz. Yani ne kadar kaçarsak kaçalım bir şekilde bizi bulacak.

Termik santralleri ise konuşmak bile istemiyorum. Yakılan kömür ithal. Doğaya salınan karbon tonlarca... Kirletilen havanın haddi hesabı yok. Bunu da geçtik. Yine soğutma amaçlı kullanılan suyun hesabını yapmak mümkün değil.

Elektriğe ihtiyacımız varsa bunu üreteceğiz. Hidroelektriklere eyvallah, keşke hepsi bundan olsa... Ancak günümüz dünyasında hidroelektrikler yetersiz kalıyor. Bu bizim ülkemiz için de geçerli. Nükleere ihtiyacımız vardır.

Bütün bu yazdıklarım nükleer santrallerin "adam gibi" işletilmesi sonunda gerçeklik payı kazanır. Yoksa nükleer santral yapıp başına da "Aman yahu biz Türk'üz, bize bir şey olmaz, uranyumu sabah kahvaltısında yerim ben!" diyen adamı getirirseniz, değil Türkiye'nin bütün ortadoğunun içine edersiniz.

Mevcut yönetimin kritik noktalara adam seçiminde liyakatten çok "benim adamım" yaklaşımı karamsar olduğum tek nokta! Eğer bu santral için de "benim adamım" denip saçma sapan insanlar yönetici yapılırsa yandık ki ne yandık. Gerçi ilk altı yıl işletmenin Ruslarda olacağını biliyorum. İnşallah öğreniriz, ne diyeyim...